__________________________________________________________________________
__________________________________________________________________________
Turkiye halki, emperyalizme ve isbirlikcilerine karsi dun oldugu gibi yarin da Turkiye bayragi altinda mucadele edecektir. Bu, herhangi bir siyasal parti veya gucun istegi disinda nesnel bir durumdur. Cunku Turkiye halki, ayyildizli bayrakla tarihsel sinavlardan gecmis, bir anlamda o bayragi denemis, o bayrakla tarih icinde birlesmistir. Bu nedenle, ayyildizli bayragin emekci halk acisindan bir rakibi yoktur. Emperyalizme karsi mucadelede, Turkiye bayraginin yerini alabilecek bir baska bayrak yaratma olanagi bulunmuyor..
Hic kimse bayrak ile bezi birbirine karistirmamalidir. Herhangi bir desen cizer, kumasin uzerine cok guzel desenler yapabilir. Bayragin desen ve renkleri ise, tarih icinde olusur. Bayrak yaratmak icin, yeni bir tarih yaratmak gerekir..
Butun halki birlestirecek simgeler ile siniflarin ve partilerin simgeleri ayridir. Bir halkin, hangi bayrak altinda devrimci mucadele verecegine herhangi bir guc karar veremez. Halkin altinda toplanacagi bayragi, herhangi bir irade degil, tarihsel birikim belirler. Elbette o tarihsel birikim, baska bir ulkenin degil, o halkin kendi birikimidir. Nitekim Turkiye'deki butun halk hareketleri, 15-16 Haziranlar'dan, yuzbinlerce iscinin son kitle eylemlerine kadar ayyildizli bayrak altinda yapilmistir. Oncelikle "devrimci" veye "sosyalist" oldugunu soyleyenler, bu tarihsel denklemi kafalarinin bir kosesine yazmak durumundadirlar. Tarihsel Materyalizm'le biraz tanisikligi olanlar, bunu kavrarlar..
Kavrayamayanlar icin, tarihsel gercegi anlama olanagi veren yeni bir firsat dogmustur..
Isbirlikci sermaye, kuresellesmenin kuvvetidir. Cikarini, ic pazari ve ulusal devleti yikmak isteyen dunya sermayesiyle birlestirmistir. Bu nedenle Turkiye bayragini gonderden indirmeye yonelen bir tarihsel gorevi benimsemis bulunuyor. Yeni Dunya Duzencileri, ustunde USA, CIA veya FBI yazili sapkalari ve fanilalari cok seviyorlar. Avrupa bayraginin Ankara'ya dikilmesini amaclayan bir programi kabul etmislerdir..
Emekci halk ise, IMF recetelerine karsi tarimini, KIT'leri, sosyal sigortalari, laikligi, parasiz egitimi vb. korumak icin mucadele ediyor. Butun bunlar, Kurtulus Savasi'ndan ve Cumhuriyet Devrimi'nden kalan son mevzilerdir. Bugun halk gucleri, iki olgu ve iki simgeyi savunan bir direnme hatti kurmustur. Iki olgu, Kurtulus Savasi ve Cumhuriyet Devrimi'dir. Iki simge de ayyildizli bayrak ve Mustafa Kemal'dir..
Emperyalizmin saldirisina ugrayan tarihsel kazanimlare bunlardir. Halkin mucadelesi, somut olarak bu mevzilerdedir. Bu mevzilerde tutunmadan, emekci iktidarina yonelmek mumkun degildir. Oyleyse, emekci iktidarini kuracak kuvvet, iki olgu iki simgeyi savunan guclerin icinden cikacaktir. Bu nedenle Kurtulus Savasi'ni ve Cumhuriyet Devrimi'ni savunmak, bir bakima bugun halk cephesinin asgari programidir. Bu savunma hattinda dalgalanan bayraga ve Mustafa Kemal'e sahip cikmayanlar, isterlerse en keskin "solcular" olsunlar, en sonunda Yeni Dunya Duzeni'nin yanina duserler. Cunku ulusal devrimcilige saldirinin karargahinda emperyalizm bulunuyor..
Butun Sol cok iyi bilmelidir ki, onumuzdeki kamplasmada bayrak fasist ve gerici guclere birakilirsa, zafer de onlara terkedilmis olur. Turkiye'de iki kamp dusunelim, birinin elinde Turkiye bayragi olsun, digeri de bayraga karsi savassin, savasi bayragi tasiyanlar kazanir. Cunku halk, hakli olarak tarih icinde sinadigi simgeleri ciddiye alir. Bayragi fasist ve soven guclere teslim edenler, birakalim devrim yapmayi, fasist ve gerici tehdidi gogusleyemezler bile.
HADEP Kongresi'nde Turkiye bayraginin indirilmesinden sonra halkin bayraga sahip cikmasi, hem hakliydi hem de gerekli. Esas korkulacak olan, bayrak konusundaki duyarsizliktir. Cunku Yeni Dunya Duzeni, kulturel duzlemde bagimsizlik duygusunu korelterek ilerliyor. Bayragina sahip cikmayan bir mazlum millet, esir olmaya hazir demektir..
HADEP kongresi'nde bayragin yere atilmasindan daha vahim olan, bu eylemin alkislanmasidir. Turkiye bayragina karsi bu gosteri, yillardir islenen Turk dusmanliginin vardigi yeri gosteriyor. Neoliberal "solcular" , Turk dusmanligini yillardir sevimli gostermeye calistilar. Kendi stratejileri acisindan geregini yapiyorlar. Cunku Yeni Dunya Duzeni, milliyet ve mezhep kamplasmalarini kullanarak yayiliyor. Devrim acisindan bakinca, yaptikari is cinayettir. Cunku Turk ve Kurt emekcileri cephelerini birbirlerine dondukleri zaman, bundan yararlanacak biricik guc, emperyalizmdir ve fasizmdir. Turk ve Kurt emekcisini birlestirmek, devrimin birinci denklemidir. Bayragin indirilmesini alkislayanlar, bilerek veya bilmeyerek, Turkiye halkina "senin karsindayim" mesajini verdiler. Bu tavir karsiisinda duyarsiz olanlar veya bu tavrin uzerini ortmeye calisanlar, devrimden ve halktan baska her seye hizmet etmektedirler..
Bu tur yetersiz onderlikler, bayraga, devrimci bilincle degil, polis zoruyla saygi gosteriyorlar. Boylece devrimci vicdan, bir kez daha incinmis oluyor..
Kuresellesme surecine takilan sol, her seyi yeni bastan dusunmelidir. 1 Mayis'tan bu yana yasadigimiz deneyimler, gercekleri gormek icin essiz bir malzeme sunuyor. Farkinda degiller belki, fakat hizla halktan soyutlaniyorlar, daha kotusu solun yalnizlastirilmasina hizmet ediyorlar..
Ayyildizli bayraga ve Mustafa Kemal'e karsi "birlesenler", dunya sermayesiyle ve seriatcilikla birlesiyorlar. Birlesmek, devrimci bir tavirdir. Ancak devrim icin birlesmek baskadir, kuresellesme dalgasinda birlesmek bambaska. Kuresel "solcular", vatansiz olduklarini soyluyorlar. Kurtulus Savasimiz'a "Kurtulamayis Savasi" adini takiyorlar..
Kuresellesme cizgisinde bulusanlar, birlestikce parcalanacaklardir. Onlarin kuyruguna takilip gidenleri de, parcalanmaktan baska bir gelecek beklemiyor..
Sosyalist Sol, apacik goruluyor ki, bugun Isci Partisi'nin savundugu teori, program ve eylem cizgisinde orgutlenerek, emekci halkla birlesecektir. Cunku tarihsel sureci ve somut devrimci gorevi, Isci Partisi saptamistir ve kararlilikla uyguluyor.
Sol, Yeni Dunya Duzeni'ne karsi, Kurtulus Savasimiz'in ve ve Cumhuriyet Devrimimiz'in mevzilerine kararli olarak yerlesmek durumundadir. Buna bagli olarak ayyildizli bayraga ve Mustafa Kemal'e ictenlikle deger vermek, emekci halki seferber etme isteginin ve devrimciligin en somut gostergesidir.
Bayrak ve Mustafa Kemal tartismasi, basit bir tarih tartismasi degil, fakat emperyalizm ve isbirlikcileriyle hesaplasmanin sonucuna iliskin cok onemli bir saflasmadir.